28 Mayıs 2025 Çarşamba

Tapeş Gibi Dili Var / Mehmet Taştan


Kelimeler, genellikle toplumsal bir ihtiyaçtan doğar. O ihtiyaç devam ettiği sürece varlığını sürdürür. Ama her kelime aynı ölçüde şanslı değildir. Bazıları talihsiz olur. Bir-iki nesilde ömrünü tamamlar. Örneğin, “patika” yüzyılları aşıp günümüze kadar gelmişken, yirminci yüzyılda dilimize giren “makadam yol” bir nesilde ömrünü tamamlamıştır.

Mahalli şiveler gibi, mahalli sözler de geleceği olmayan bir geçmişi yaşarlar. Bunlardan biri de Erzurum’un köylerinde kullanılan “tapeş” kelimesidir. Tapeş, yer tandırının zorunlu unsurlarından biridir. Malum, eskiden köylerde ekmek, yer tandırında yapılırdı. Ancak ekmeğin pişmesi için, tandırın içindeki közlerin sürekli diri kalması gerekirdi. Tandır, bir süre atıl kalınca üzeri küllenir, közler görünmez hale gelirdi. Tandırı karıştırıp, közü ortaya çıkarmak için, ateşe dayanıklı ağaçtan yapılmış, uzun bir malzeme kullanılırdı.  İşte ona “tapeş” denirdi. Yani tapeş, uzun, karıştıran ve harlayan bir malzeme demekti. Elbette ki bu sözün, bir malzeme adı olarak köyün dışına çıkması beklenemezdi. Ama Anadolu irfanı, o ismin taşıdığı anlamdan yola çıkarak bulduğu bir deyimle bunu başaracaktı. O deyim şuydu: “Tapeş gibi dili var.”

Uzun diliyle ortalığı karıştıran, kırıcı ve yakıcı insanlar için söylenen bu deyimi, Erzurum’da annemden ve onun yaşıtlarından zaman zaman duyardım. O neslin dünyasını değiştirmesiyle birlikte, bu deyimin de dilimizden düştüğünü fark ettim. Kuşkusuz kelimeler, adını taşıdıkları eşyalar işlevini yitirince, kullanımdan düşerler. Onun için, “tapeş” kelimesinin adını taşıdığı eşyayla birlikte kaybolup gitmesi de doğaldır. Ancak o isimden yola çıkarak bulunan deyim kültürel zenginliğimizin bir parçasıdır.

Malum, Üsküdar’da ne at kaldı, ne at pazarı… Ama “Atı alan Üsküdar’ı geçti” deyimi dilimizden düşmüyor.

Katırla, fincan taşımaktan vazgeçeli yüzyıllar oldu. Ama “fincancı katırlarını ürkütmek” deyimi hâlâ yaşıyor. 

O halde niye küllendiririz “tapeş gibi dili var” deyiminin üstünü?

Yazık değil mi?



(*) Resim: Salvador Dali, Three Sphinxes of Bikini





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder