11 Temmuz 2022 Pazartesi

Bu Kapıdan Yansıyanlar / Özen Şafak

Bazen hayat denk getirir. 
Bir kitaba öylesine bakmak için uzanıverirsiniz. 
Ve kapağındaki aralık kapıdan usulca içeri süzülürsünüz benim gibi… 

Kitaba ismini veren “Bu Kapıdan” şiirindeki kapı imgesi insan zihnini allak bullak ediyor. Kapıdan geçip ulaşacağınız dünyanın heyecanı sarıyor benliğinizi…
            “Yer mi kayıyor yoksa zaman mı savruluyor?
              Daha kaç yıl sürecek bu dinmeyen fırtına?” 

Sevdaya dair şiirler zarafetle dizayn edilmiş. Süslü cümleler değil, gerçek aşkı gören dizelere, ayrılığın görkemli diline, hüznüne  bağlanıp müptelası oluyorsunuz:
             “Bu şehir, bu deniz, bu koku, bu ten
             Seni ilk gördüğüm güne benziyor.” 

Erzurum şiiriyle salt bir kenti değil, doğduğu, yaşadığı kentini, karlı dağların kuşattığı kentini, tarihinden töresine, sevgisinden saygısına, maneviyatına tüm görkemiyle anlatıyor.
            “Seni ancak seninle ömür tüketen anlar”
diyerek de sadece o topraklara değenlere özel kılıyor. 

Anne şiiriyle tüm annelerin sahip olmak isteyeceği bir evlattır.
            “Dumanlı başında gam…
             Ve alnında soylu nur,”
Bir anne bundan öte nasıl anlatılır ki… 

            “Bir ömür tüketip camın önünde,
             Hayatı seyirlik sanıyor perde.”
Sanki hepimizin bu dünyada bir perde olduğunu yüzümüze vuruyor. Bizim dışımızdaki dünyayı seyre daldığımızı tesir edemediğimizi zaten istesek de tesir edemeyeceğimizi, bir perde gibi bağlı olduğumuzu, olduğumuz yerden uzaklaşamayacağımızı anlatıyor bize.

Son dönem şiirlerinde ise bir dönüşüm, değişim yeni bir boyut olduğunu görüyoruz...Şiiri kim yazsın? Yağmuru izleyenler değil elini ateşe sokanlar yazsın. Kendisi ile yüzleşmekten kaçmayanlar yazsın sözüne nazire yapar gibi...
            “Derviş sandıklarımız bezirgân çıktı
             Üzeyir tut elimden sizin ele gidelim” diyor.  

Şiir bazen seni sarsıp kendine getirmeli, masal anlatmak yerine ayna tutmalı. Bunca acının yaşandığı yer yüzünde inandıklarımız hızla özünden kopup   değişiyor, can acıtıyor. Onun için "Sıradan Acılar" şiirinde; 
            “Bu nasıl bir insanlık, bu nasıl bir dünyadır?
             Birinin kahkahası, ötekine tufandır!” diyor.

Son dönem şiirleri ile günümüz yaşamını, yaşanmışlıklarını, çelişkilerini anlatarak toplumun haline ses veren şair, elini taşın altına koyuyor, çağıyla yüzleşiyor. 

Keyifle okuduğum pek çok şiir. Ruhuma tercüman olan pek çok şiir. İyi ki o kapıdan içeri girmişim. Taştan’ın şiirlerinin büyülü dünyasında kaybolmuşum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder