12 Mart 2015 Perşembe

İstasyon

Düşerken hayali dolunayların,

Suyuna karışır kalbim rayların;
Kaynar üzerinde buharlı tren,
Acep bu tren mi yâri götüren?
Dağların içine gömülen raylar,
Hanlar, istasyonlar, kervansaraylar;
Zaman tüneline dalar giderim
Düdük seslerinde büyür kederim.

Bir mercan beldenin çift katlı garı,
İçi alev ateş, yüzü sapsarı;
Bakınır ardından giden trenin,
Acısıyla dolar terk edenlerin;
Gönlü çocuk kalmış lacivert şefle
Buluştukça dolar içi esefle...
Itri’den bir beste siner raylara,
Ve başlar yolculuk dolunaylara.

Mehmet Taştan