Klavye başında gördüğün rüya,
Rengârenk açılmış kırdı yüzünde.
Onunla çoğalıp azalan dünya,
Sanki dile gelmiş sırdı yüzünde.
Bütün kayıtlardan silinmiş adres,
Uyurken aklından çıkmayan lades,
Sazlıkta kuşları parlatan o ses,
Sayfa sayfa esip, sardı yüzünde.
Avucunda yosun yeşili kolye,
Konsola yüzüstü düşmüş şövalye.
Masada ışıksız kalan klavye,
Yolları kapamış kardı yüzünde.
Mehmet Taştan