& AİHS, üye devletlerdeki kuralın türüne ve tedbirin mahiyetine göre bir ayırım yapmamaktadır. Üye devletlere ait kuralların hiçbir parçası sözleşmenin denetimi dışında düşünülemez. Bu nedenle mahkeme, üye devletleri, anayasa aracılığıyla uyguladıkları yetki alanlarını sözleşmeye uygun hale getirmeye davet eder (Türkiye Birleşik Komünist Partisi-Türkiye- 1999).
& AİHS,
Avrupa kamu düzeninin anayasal aracıdır (El
Skeini-Birleşik Krallık-2011). Demokrasi örtüsü altında demokrasinin
tahribine izin verilemez (Klass-F.Almanya-1978).
& İfade özgürlüğü yalnızca müstakil
bir hak olmayıp, diğer insan haklarının da bir bileşenidir. Diğer hakların korunmasında merkezi bir rol oynar. Bu hakkı kısıtlamak demokratik toplumun doğasıyla bağdaşmaz.
& Devlet, bireyin özel yaşama saygı hakkının (m.8) korunması ile ifade özgürlüğü arasında adil bir denge kurmalıdır (m.10). Yarışan menfaatler arasında adil bir denge kurulup kurulmadığını mahkeme gözetir. (Barthold-Almanya-1994 )
& Demokratik bir sistemde Hükümetin eylemleri ya da
ihmalleri sadece yasama ve yargının denetiminde değil, ama aynı zamanda medya
ve kamuoyunun da denetimine tabidir. Belli bir bilgi konusunda kamuoyunun
yararı, bazen kanunun dayattığı gizlilik yükümlülüğünden de üstün olabilir (Radio Twist-Slovakya-2006)
& İfade özgürlüğü ile özel hayatın gizliliği hakkının dengelendiği hallerde Mahkeme 6 kriteri göz önünde bulundurmuştur: kamu yararı taşıyan tartışmaya katkı; söz konusu kişinin ne kadar tanınmış olduğu ve haberin konusu; söz konusu şahsın daha önceki davranışları, bilgi edinme ve doğrulama yöntemleri; yayının içeriği, biçimi ve neticeleri; uygulanan yaptırımın ağırlığı (Haldimann– İsviçre, 2015)
& Basın kamunun bekçi köpeğidir (Bladet
Tromso– Norveç- 1999)
& Demokratik bir sistemde Hükümetin eylemleri ya da ihmalleri sadece yasama ve yargının denetiminde değil, ama aynı zamanda medya ve kamuoyunun da denetimine tabidir (Şener-Türkiye-2000).
& Siyasi tartışma hürriyeti tüm demokratik
sistemlerin temelidir. Endokrinasyon kabul edilemez. Demokrasi ifade
özgürlüğüye gelişir.
& Gazetecilerin haber kaynaklarının korunması, basın özgürlüğünün temel şartlarından biridir. Bu hak, Sözleşme’nin 10. maddesi tarafından korunan “bilgi ve düşüncelerin kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın elde edilmesi ve verilmesi” özgürlüğünün bir parçasıdır. Haber kaynaklarının korunmaması halinde, basının halkın bekçiliği rolü zarar görebilir ve basının kamuoyuna doğru ve güvenilir bilgi sunma imkânı olumsuz etkilenebilir. Ayrıca bu korumanın eksikliği, bu kaynakları kamuoyunu ilgilendiren konularda basını bilgilendirmeye yardımcı olmaktan caydırılabilir. Bu nedenle bu hakka getirilen sınırlamalar sadece çok istisnai şartlarda kabul edilebilir ( Goodwin-Birleşik Krallık-1996).
&
Haber
kaynaklarının açıklama kararı, ancak bir hâkim tarafından verilebilir. AİHM
yayınevlerini korur. (Sanoma-Hollanda-Büyük Daire-2010)
& Temel hak ve hürriyetler, ulusal güvenlik, başkalarının şöhret ve haklarını korumak amacıyla yani kamunun ya da başka bir ferdin haklarının korunması amacıyla sınırlandırılabilir. Bir haber yurt dışında bile olsa yayınlanmış ve bu yayın nedeniyle kamu güvenliği hasar görmüşse bu yasağı diğer basın yayın organları bakımından devam ettirmenin haklı bir gerekçesi yoktur. Haber çabuk bozulabilen bir üründür.
& Demokratik rejimi yıkmayı hedefleyen ifadeler, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, şiddet ve nefret barındıran ifadeler, pornografi ve çocukların korunması ile ilgili beyanlar varsa o durumda üçlü testi uygulamaya gerek yoktur. Çünkü bu ifadeler sözleşmenin 17. maddesinde tarif edilen “ifade hürriyetinin kötüye kullanılması” kapsamında kalır.
& Basın mensubunun yaptığı haberden dolayı cezalandırılması “caydırıcı etki” yapar. Gazeteciye “hapis cezası” verilmesi kabul edilemezdir (AK Parlamenter Meclis Pace kararı 2007/1577).
& Basın mensuplarına hapis cezası verilmesi ancak çok istisnai
hallerde örneğin, nefret veya şiddete teşvik söyleminde başvurulabilecek bir
yöntem olduğunu kabul edilebilir (Artun
ve Güvener -Türkiye 2007).
& Hatta caydırıcılık etkisi yalnız mahkûmiyet halinde değil, hakkında dava açılması, beyanından dolayı yargılanması yalnız o kişiyi değil, diğer gazetecileri de caydırır. Hakaret fiilleri hukuk davasının konusu olmalıdır. Eğer hukuk davasında hükmedilen tazminat çok yüksekse o dahi caydırıcı olabilir.
& Kamu kurumlarının itibarı yoktur. O kurumların itibarını bütün toplum, tüm kamu korur. Dolayısıyla mahkeme dışındaki kurumların itibarına zarar verildiğinden bahisle kişilere ceza verilemez.
& Halka veya belirli kişiye çarpıcı gelen beyanlar da ifade özgürlüğünden yararlanır.
& Kişinin kendisi hakkındaki devlet tarafından tutulan bilgiye ulaşamamasını 10. madde kapsamında görmemiştir. Daha sonraki yıllarda AİHM bu içtihadını değiştirmiş, bunu da 'bilgiye erişim hakkı' kapsamında görmüştür. Kanaatleri açıklama özgürlüğü 9. madde kapsamında değerlendirilir. (...) Söz konusu demeçte, genel yararla ilgili konudaki kanaatler ile bilgi öylesine içiçe girmiştir ki, bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir.
& Olgusal temele dayalı anlatımlarda, basın özgürlüğü bir dereceye kadar abartmayı hatta kışkırtmayı içerir. Nesnel bir açıklamayla desteklenen ifadeler kişisel saldırı olarak görülemez.
& Cumhurbaşkanının geçeceği sırada
başvuran üzerinde “defol git, geri
zekâlı” yazan bir levha kaldırmıştır. Başvuran bu davranışıyla,
Cumhurbaşkanının, elini sıkmayı reddeden bir çiftçiye karşı kullandığı bir
ifadesine atıf yapmıştır. Başvurucu 30 Avro para cezasına çarptırmış ve bu
cezayı da ertelemiştir. Bire karşı altı oyla 10.maddenin ihlal kararı çıkmıştır
(Eon-Fransa-2013).
& İşkencecilerin Başkomutanı (Otegi Mondragon-İspyanya-2011)
1- kamu yararı taşıyan tartışmaya katkı;
2- kişinin tanınmışlığı
3- şahsın önceki davranışları,
4- bilgi edinme ve doğrulama yöntemleri;
5- yayının içeriği, biçimi ve neticeleri;
6- yaptırımın ağırlığı
(Axel Spinger-Almanya 2012, Haldimann– İsviçre, 2015)