Türkçenin yeni sınavı
11 Ocak 2018 Perşembe
Dildeki Yaradır Bu / Mehmet Taştan
Türkçenin yeni sınavı
Bandrol Suçları Ders Notları
Bandrol suçlarını düzenleyen 5846 sayılı kanunun "haklara tecavüzün önlenmesi" başlığını taşıyan madde metni aynen şöyledir:
Madde 81- (Değişik: 23/1/2008-5728/143 md.)
1-) Musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması zorunludur.
Ayrıca, kolay kopyalanmaya müsait diğer eserlerin çoğaltılmış nüshalarına da eser veya hak sahibinin talebi üzerine bandrol
yapıştırılması zorunludur. Bandroller, Bakanlıkça bastırılır ve satılır. Bakanlıkça belirlenen satış fiyatı üzerinden meslek
birlikleri aracılığı ile de bandrol satışı yapılabilir.
2-) Bandrol alınabilmesi için, bandrol talebinde bulunanın yasal hak sahibi olduğunu beyan eden bir taahhütnameyi doldurması zorunludur. Bakanlıkça tespit edilen diğer evrak ve belgelerle birlikte başvuru yapılır. Bakanlık, bu başvuru üzerine başka bir işleme gerek kalmaksızın on iş günü içinde bandrol vermek mecburiyetindedir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu tutulamaz.
3-) Bandrol yapıştırılması zorunlu nüshaların tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten veya bu materyallerin dolum ve çoğaltımını yapan yerler, bu maddede belirtilen taahhütnamenin bir kopyasını almak, saklamak ve istendiğinde yetkili makamlara ibraz etmekle yükümlüdür.
4-) Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticarî amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
5-) Bakanlık ile mülkî idare amirleri bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların ve süreli olmayan yayınların, bandrollü olup olmadıklarını her zaman denetleyebilir. Gerekli görüldüğünde, mülkî idare amirleri re’sen veya Bakanlığın talebi ile bu denetimi gerçekleştirmek üzere illerde denetim komisyonu oluşturabilir. İhtiyaç hâlinde, bu komisyonlarda Bakanlık ve ilgili alan meslek birlikleri temsilcileri de görev alabilirler.
6-) Bu denetimler sırasında bu Kanunda koruma altına alınan hakların ihlal edildiğinin tespiti hâlinde 75 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılır.
7-) Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların da yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışı yasaktır. Bu yasağa aykırı hareket edenler, Kabahatler Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılır.
8-) Bu maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
9-) Sahte bandrol üreten, satışa arz eden, satan, dağıtan, satın alan, kabul eden veya kullanan kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
10-) Bir eserle ilgili olarak usulüne uygun biçimde temin edilmiş bandrolleri başka bir eser üzerinde tatbik eden kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
11-) Yetkisi olmadığı hâlde, hileli davranışlarla bandrol temin eden kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
12-) Yetkisi olmayan kişilere bandrol temin eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
13-) (İptal onüçüncü fıkra: Anayasa Mahkemesinin 12/6/2020 tarihli ve E.:2019/74; K.:2020/29 sayılı Kararı ile)
14-) Bu Kanunda tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, ilgili tüzel kişi hakkında Türk Ceza Kanununun tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Bu maddenin atıfta bulunduğu 5846 sayılı kanunun 75 inci maddesinin üçüncü fıkrası aynen şöyledir:
Şikâyet üzerine Cumhuriyet savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
hükümlerine göre elkoyma koruma tedbirinin alınmasına ilişkin gerekli işlemleri yapar. Cumhuriyet savcısı ayrıca, gerek
görmesi hâlinde, hukuka aykırı olarak çoğaltıldığı iddia edilen eserlerin çoğaltılmasıyla sınırlı olarak faaliyetin
durdurulmasına karar verebilir. Ancak, bu karar yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Hâkim tarafından yirmidört
saat içinde onaylanmayan karar hükümsüz kalır.
Bu maddenin atıfta bulunduğu Kabahatler Kanunun "işgal"" başlığını taşıyan 38. maddesinin birinci fıkrası aynen şöyledir:
Madde 38- (1) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde,
sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya buralarda mal satışa arz eden
kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından elli Türk Lirası idarî para cezası verilir.
Bu maddenin atıfta bulunduğu, TCK'daki tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine ilişkin düzenleme aynen şöyledir:
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
Madde 60- (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel
hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye
kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin
iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında
da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır
sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.
Bandrol Yönetmeliği
Bandrol Kullanımı
MADDE 5 –
(Değişik:RG-1/11/2010-27746)
Süreli olmayan yayınlar ile kayıt ve tescili yapılan sinema
ve müzik eseri nüshalarına, çoğaltmayı takiben sevkiyattan önce bandrol
yapıştırılması zorunludur. Bandrol zorunluluğu kapsamındaki eser türlerinden
birini veya birkaçını içermekle birlikte esas olarak fikir ve sanat eseri
taşımaya tahsis edilmemiş olan ve taşıyıcı materyal özelliği göstermeyen
cihazlara bandrol verilmez.
Aşağıda sayılan
hallerde bandrol kullanılması eser veya hak sahiplerinin isteğine bağlıdır:
a) Kanunun 31 inci ve
32 nci maddelerinde bahsi geçen ve resmen yayınlanan veya ilan olunan kanun,
tüzük, yönetmelik, tebliğ, genelge, kazai kararlar ile söz ve nutuklardan
ibaret yayınlar,
b) Eğitim ve öğretim
kurumlarında eğitim ve öğretim amacıyla kullanılacak yayınlardan, ön ve arka
kapaklar ile belirli sayfalarda on dört puntodan küçük olmamak üzere, “Tanıtım
nüshasıdır, para ile satılamaz.” ibaresi taşıyan tanıtım nüshaları,
c) (Değişik:RG-13/3/2012-28232) Yurt
dışında dağıtımı yapılmak üzere ve ülke içinde ticari dolaşıma sunulmamak
kaydıyla sadece çoğaltımı ülke içinde yaptırılan yayınlar veya eser nüshaları,
ç) Tanıtım veya
bilgilendirme amaçlı katalog, broşür, kullanım kılavuzu ve tarifeler,
d) Bandrollenmiş
sinema ve müzik eseri nüshaları ile süreli olmayan yayınların ekinde verilen
içerik tamamlayıcı niteliği bulunan materyaller,
e) (Değişik:RG-13/3/2012-28232) Kapak
hariç toplam 48 sayfayı geçmeyen, okul öncesine, ilköğretime ve ortaöğretime
yönelik eğitim amaçlı süreli olmayan yayınlar,
f) Gümrük ve posta
işlemleri sırasında ticari dolaşıma girme amacı taşımadığına dair ilgili
birimlere taahhüt verilmesi kaydıyla incelenmek üzere yurtdışından gönderilen
örnek yayınlar veya eser nüshaları,
g) (Değişik:RG-13/3/2012-28232) “Parayla
satılamaz.” ibaresi taşımak kaydıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından veya
Merkezi Açıköğretim Sistemi kapsamında Anadolu Üniversitesi tarafından
öğrencilere ücretsiz dağıtılan ders kitapları,
ğ) Kanunun süreli
olmayan yayınlara bandrol yapıştırma zorunluluğuna ilişkin hükmünün yürürlüğe
girdiği 7/6/1995 tarihinden önce basılmış olup ikinci el olarak satılan
yayınlar.
İkinci fıkra hükümleri
çerçevesinde bandrolsüz piyasaya sürülen yayınların birinci sayfasında veya
arka kapağında ondört puntodan küçük olmamak kaydıyla, “Bandrol Uygulamasına
İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası
çerçevesinde bandrol taşıması zorunlu değildir” ibaresinin bulundurulması
zorunludur. İkinci fıkranın (c), (d), (f) ve (ğ) bentlerinde tanımlanan hallerde
bu ibarenin kullanılması zorunlu değildir.
Bandrollenmesi zorunlu
eser nüshaları ile süreli olmayan yayınların herhangi bir şekilde ücretsiz
olarak dağıtılması halinde promosyon amacı taşıdığının bandrol başvurusu
esnasında bildirilmesi zorunludur.
Ayrıca, Kanun
kapsamında korunan ve kolay kopyalanmaya müsait diğer eser nüshalarına da
kayıt-tescil edilmiş olmaları kaydıyla hak sahibinin talebi üzerine bandrol
yapıştırılır. Bu bandroller, Genel Müdürlükten veya İstanbul Telif Hakları ve
Sinema Müdürlüğünden temin edilir.
6 ncı maddede
belirtilen şekilde temin edilecek bandroller eserlerin taşıyıcı materyallerinin
şekli özelliğine göre denetim sırasında kolayca görülebilecek şekilde
yapıştırılır.
Kural olarak her esere ayrı bir bandrol yapıştırılır. Ancak Bandrol Yönetmeliğinin 6/son fıkrası gereğince, "Tamamı bir defada ticari dolaşıma giren ve birbirini takip eden nüsha ve materyallere tespit edilmiş ayrılmaz bir bütün arz eden eserler için tek bir bandrol alınabilir. Bu durumda, söz konusu nüsha ve materyaller birbirinden ayrı satılamaz ve bu husus oniki puntodan küçük olmayacak şekilde nüsha ve materyaller ile ambalajları üzerinde belirtilir."
Genel Olarak
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81. Maddesi
bandrol rejimini ve bandrol suçlarını düzenlemektedir. Maddenin birinci fıkrası
“musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan
yayınlara bandrol yapıştırılmasını zorunlu” kılmıştır. Bu hükme aykırılığı
önlemek için altı suç ihdas edilmiştir.
Kanun koyucu, bandrol rejiminin takibini sağlamak için aynı
maddede iki emniyet supabı öngörmüştür. Bunlardan birincisi, il denetim
komisyonlarının kurulması (m.81/5), ikincisi yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri
yerlerde satışının yasaklanmasıdır (m. 81/7).
Maddede düzenlenen altı suç tipi ile bir
kabahat sırasıyla şöyledir:
1. Bandrolsüz eser satmak (m.81/4)
2. Açık alanlarda izinsiz eser
satmak (m.81/7, Kabahatler Kanunu 38/1)
3. Sahte bandrol satmak (m.81/9)
4. Usulsüz bandrollü eser satmak
(m.81/10)
5. Hileli davranışlarla bandrol
temin etmek (m.81/11)
6. Yetkisi olmayan kişilere bandrol
temin etmek (m.81/12)
7. Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın, aynı
yasanın 71/1. Fıkrasının ihlali suretiyle işlenmesi (m. 81/13)
Bu suçlardan, bandrol yükümlülüğüne aykırılığın, aynı yasanın
71/1. Fıkrasının ihlali suretiyle işlenmesini (m. 81/13) düzenleyen fıkra
Anayasa Mahkemesinin 12.06.2020 tarihli kararıyla iptal edilmiştir. Geriye beş
suç ve bir kabahat kalmıştır.
Suçları ihdas amacı, eser sahibi ve yayıncının haklarını
korumak, devletin kayıt dışı ekonomiden dolayı oluşacak gelir kaybını önlemek,
bireylerin orijinal ve doğru eserlere erişmesini sağlamaktır. (Kaynak Ali
Osman, Fikri Mülkiyet Suçları ve Soruşturma Usulü, 1. Baskı Mayıs 2019 sayfa
182 ). Bu itibarla bandrol suçları eser sahibi ve yayıncı yönünden fikri
mülkiyet haklarını, devlet açısından vergi hukukunu, okur ve izleyiciler bakımından
ifade özgürlüğünü ilgilendiren çok yönlü bir işleve sahiptir.
Şöyle ki ifade özgürlüğü, kamu
makamlarının müdahalesi olmaksızın haber ve fikir alma hürriyetini de kapsamaktadır.
Bireyin, okumak istediği bir kitap yerine onun taklidini okumak zorunda bırakılması
“haber ve fikir alma hürriyetine” dolaylı bir müdahale niteliği taşımaktadır.
Örneğin, bir okurun, Cemil Meriç’in “Bu Ülke” adlı eseri olduğu zannıyla, başkasının
yazdığı aynı kitap ve yazar adını taşıyan korsan bir kitabı okumak zorunda bırakılması,
o kişinin fikir alma özgürlüğüne hileli bir müdahale niteliği taşımaktadır.
Çok yönlü işlevi nedeniyle 5846 sayılı
kanunda düzenlenen diğer suçların aksine bandrol suçları şikayete tabi
kılınmamış, re’sen takibi gereken suçlar sınıfına alınmıştır. Ancak
bu amaca aykırı şekilde bandrol rejimini takip eden Kültür Bakanlığı suçun
mağduru ya da suçtan zararı göreni olarak kabul edilmez. Yargılamaya müşteki ya
da müdahil sıfatıyla katılamaz. Çünkü uygulamacıların ve akademisyenlerin ortak
görüşüne göre bu suçların mağduru toplumun bütün bireyleridir. Yani kamudur.
Ancak suçtan zarar gören eser sahibinin, yayınevinin
veya yayınevinin bağlı olduğu meslek
birliğinin bandrol suçlarına ilişkin davalarda müdahil olma hakkı vardır (Yargıtay C.G.K. 10.07.2018 tarih ve 2018/19-181 Esas,
2018/349 Sayılı Kararı) Şayet
eser sahibi yada yayınevi, müşteki ve müdahil olmuş ise onların adına hareket
etme hakkı bulunan meslek birliğinin müdahillik talebinin reddi gerekir.
Çok sayıda eserin aynı anda aynı işyerinde bandrolsüz, usulsüz bandrollü
ya da sahte bandrollü olarak satıldığı tespit edilse bile fail hakkında TCK
44/1’de tanımlanan fikri içtima hükümleri gereğince yalnızca en ağır suçtan tek
ceza verilecektir. (Yargıtay 7. C.D. 17.02.2022 tarih ve
2021/21486 Esas, 2022/2937 Sayılı Kararı) Bandrol
yükümlülüğüne aykırılık eylemi ile 5846 sk 71/1’de yazılı manevi
ve mali hakları suçunun birlikte işlenmesi halinde de fikri içtima kuralları
gereğince faile yalnızca cezası daha ağır olan bandrol suçundan ceza verilecektir.
Manevi ve mali hakları suçu, bandrol suçu içinde erimiş olacaktır. (Yargıtay 7. C.D. 03.11.2022 tarih ve 2022/6220 Esas,
2022/15650 Sayılı Kararı)
Farklı kişilere ait çok sayıda eserin aynı anda aynı işyerinde
bandrolsüz, usulsüz bandrollü ya da sahte bandrollü olarak satıldığı tespit
edilse bile fail hakkında TCK 43/2’de tanımlanan zincirleme suç hükmünün tatbik
edilmesi mümkün değildir. Zira bu suçun mağduru toplumu
oluşturan bireylerdir. Yani kamudur. Eser sahibi, yayınevi ve yayınevinin bağlı
olduğu meslek birliği suçun mağduru sayılmadığı için, ele geçen eser sayısı ve eser
sahiplerinin çokluğu suç vasfını değiştirmeyecek, olayda TCK 43/2’de yazılı “aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille
işlenmesi” halinin varlığından söz edilmeyecektir. (Yargıtay 7. C.D. 07/02/2022 tarih ve 2021/19154 Esas, 2022/1847
Sayılı Kararı)
Bu suçlar kasten işlenebilir, taksirle işlenemezler. Re’sen
soruşturma açılırlar. Takibi şikâyete bağlı değildir. Birbirine yakın
zamanlarda işlenen fiiller bakımından TCK 43/1’de tanımlanan zincirleme suç
hükümleri uygulanır. (Yargıtay 7. C.D. 10.11.2022 tarih ve 2022/5643
Esas, 2022/16025 Sayılı Kararı). Ancak hangi
aralıklarla işlenen suçlar arasında zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı
noktasında, aynı yargıtay dairesinin yakın
zamanda verdiği kararlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Şöyle ki 03.03.2013, 13.04.2013, 13.05.2013 ve 30.05.2013 tarihli
eylemlerin kendi arasında zincirleme suç oluşturduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay
7. C.D. 13.10.2021 tarih ve 2021/12217 Esas, 2021/12426 Sayılı Kararı). Bir başka kararda, “sanık hakkındaki
07.09.2010, 13.09.2010, 28.09.2010 tarihli eylemlerin kendi arasında zincirleme
suç; iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra işlenen 09.07.2011,
08.08.2011, 26.08.2011 tarihli eylemlerin zincirleme ayrı bir suç, 27.09.2011
tarihli eylemin bağımsız suç, 22.11.2011, 10.12.2011, 17.01.2012 tarihli
eylemlerin kendi arasında zincirleme suç, 25.01.2012, 07.02.2012, 15.02.2012 ve
18.02.2012 tarihli eylemlerin ise kendi arasında zincirleme suç oluşturduğu
gözetilerek hükümler kurulması gerekir” şeklinde bir sonuca gitmiştir. (Yargıtay 7. C.D. 21.11.2022 tarih ve 2021/12230 Esas,
2022/16574 Sayılı Kararı)
İddianamenin tanzimi fiilde hukuki kesinti oluşturur. (Yargıtay 7. C.D. 27.01.2022 tarih ve 2021/21307 Esas,
2022/1792 Sayılı Kararı) Suça konu eser ya da bandrol sayısının
azlığı ya da çokluğu suç vasfını değiştirmez, yalnızca suç kastını ve
yoğunluğunu belirler. (Yargıtay 7. C.D. 14/02/2022 tarih ve
2021/21163 Esas, 2022/2529 Sayılı Kararı) Bu suçların faili
herkes olabilir. Kural olarak bu suçlara teşebbüs mümkündür.
Maddenin 4. Fıkrasında yazılı bandrolsüz
esere satma ve 10. fıkrasında tanımlanan usulsüz bandrollü eser satma suçlarının
oluşabilmesi için orta yerde mutlaka bandrolsüz veya usulsüz bandrollü eserin
bulunması gerekir. Eser olmadan bu suçların işlenmesi mümkün değildir. Maddenin
9. Fıkrasında yazılı sahte bandrol satmak, 11. Fıkrasında yazılı hileli davranışlarla bandrol temin etmek
ve 12. Fıkrasında yazılı yetkisi olmayan kişilere bandrol temin etmek
suçları bakımından ise eserin varlığına gerek yoktur. Suça konu bandrolün var
olması yeterlidir.
Bandrolsüz eser satmak (m.81/4)
Bandrolsüz eser satmak suçunu tanımlayan fıkra şöyledir:
“Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak
bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticarî amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.”
Buna göre, hangi saikle olursa olsun, bandrolsüz olarak bir
eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan kişiler fıkrada (m.81/4)
tanımlanan suçu işlemiş olur. Bu seçimlik eylemler bakımından ticari amaçla
hareket etme şartı aranmaz. Sebep ya da saik araştırılmaz. Ancak fıkranın
ikinci cümlesinde yer alan, eseri “satın alan ya da kabul eden” kişiler
bakımından suçun oluşabilmesi için ticari amaçla hareket etmeleri
gerekmektedir. Bu demektir ki, üniversiteye hazırlanan bir öğrenci hakkında,
kitapçıdan kullanmak için satın aldığı bandrolsüz kitap nedeniyle soruşturma
başlatılamaz. Yasanın açık hükmüne rağmen, böyle bir eylem nedeniyle ticari
amaç gütmeyen öğrenci hakkında soruşturma açılması lekelenmeme hakkının ihlali
olacaktır.
Süreli olmayan yayınlar ile kayıt ve
tescili yapılan sinema ve müzik eseri nüshalarına, çoğaltmayı takiben
sevkiyattan önce bandrol yapıştırılması zorunludur (Bandrol Yönetmeliği m.5/1). Bu
suç, eserlerin çoğaltıldıkları yerden başka yere sevk edilmesiyle oluşur.
Kitabın basıldığı yerdeki kitaplar bakımından suç oluşmaz. 71/1 fıkrasında
tanımlanan suç ile 81/4’de tanımlanan suçu birbirinden “bandrol” ayırır.
Eylemde zorunlu bandrol uygulamasına aykırılık varsa 81/4, yoksa 71/1 ihlal
edilmiştir. Fotokopi yoluyla çoğaltılan ve sayfaları birbirini takip eden
eserler de bu suç kapsamında kalır. Suç genel kasıtla işlenir. Eseri satın alan
veya kabul eden bakımından ise “ticari amaca” dayanan özel kasıt aranır. Kanunu
bilmemek mazeret sayılmaz (TCK 4). İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu
hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişiye ceza verilmez (TCK 30/4). Kasıt,
bilmek ve istemek şeklindeki iki alt unsurdan oluşur. Kastı belirlemede,
kişinin eğitim ve öğretim durumu, mesleği ve meslek tecrübesi, olayın özellikleri
birlikte dikkate alınır. Müzik ve sinema CD’si veya kitap satmayı meslek haline
getirmiş bir kişinin, “bandrolsüz eser satmanın suç olduğunu bilmiyordum”
şeklindeki savunmasına itibar edilemez. Eser üzerindeki bandrol her türlü
denetime imkân verecek nitelikte olmalıdır. Bu şartları taşımayan bandrol yok
sayılır. Fail hakkında, bandrolsüz eser satmak (m.81/4) suçu ile birlikte TCK
205/1’de yazılı “resmi belgeyi bozmak” suçundan işlem yapılır.
Bu suça teşebbüs mümkündür. Örneğin, kargo yoluyla bandrolsüz
eser siparişi veren kitapçının eylemi, kitapların kendisine ulaşmadan kargoda
ele geçmesi halinde teşebbüs aşamasında kalmış olur. (Kaynak
Ali Osman, Fikri Mülkiyet Suçları ve Soruşturma Usulü, 1. Baskı Mayıs 2019
sayfa 182 ).
Açık Alanlarda İzinsiz Eser Satmak (m.81/7)
Açık alanlarda izinsiz eser satmak kabahatini düzenleyen fıkra
şöyledir:
“Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış,
bandrollü nüshaların da yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri
yerlerde satışı yasaktır. Bu yasağa aykırı hareket edenler, Kabahatler Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılır.”
Bu düzenlemeyle, bandrollü eserlerin umuma açık mahallerde izinsiz satışı yasaklanmıştır. Yasağın amacı bandrol rejiminin takibini kolaylaştırmaktır. Bu yasağa aykırı hareket edenler hakkında Kabahatler Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasına göre idari yaptırım uygulanacaktır. Valilik veya kaymakamlığın satış izni varsa fıkrada tanımlanan kabahat oluşmayacaktır. İdari yaptırımdan sonra eserlerin mülkiyeti kamuya geçirilmeyecek, sahibine iade edilecektir.
Şayet umuma açık yerlerde satılan eserlerden bir kısmı
bandrolsüz (81/4) sahte bandrollü (81/9) ya da usulsüz bandrollü ise fail
hakkında idari yaptırım uygulanmayacaktır. Kabahatler Kanunun 15/3’te yazılı
“Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı
yaptırım uygulanabilir” hükmü gereği yalnızca işlenen bandrol suçundan ceza
verilecektir. Ancak kabahatle ile birlikte işlenen suçtan ceza verilememesi
halinde Kabahatler Kanununun 20/2- c bendinde yazılı üç yıllık zamanaşımı
süresi dolmamış ise aynı yasanın 38/1. Fıkrasına göre idari yaptırım
uygulanması mümkündür.
Sahte Bandrol Satmak (m.81/9)
Suçu düzenleyen fıkra şöyledir:
“Sahte bandrol üreten, satışa arz eden,
satan, dağıtan, satın alan, kabul eden veya kullanan kişi üç yıldan yedi
yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.”
Bu suçun konusu bizatihi sahte bandrolün kendisidir. Sahte bandrol üreten, satışa arz eden, satan, dağıtan, satın alan, kabul eden veya kullanan kişi suçun failidir. Ancak uygulamada genellikle sahte bandrol bir esere tatbik edilmiş şekilde karşımıza çıkmaktadır. Sahte bandrolün bağımsız bir suç (m.81/9), manevi ve mali haklara tecavüzün (m.71/1) başka bir suç olmasına göre sahte bandrolün korsan şekilde çoğaltılıp başkasına ait bir esere tatbik edilmesi halinde fikri içtima (TCK 44/1) kuralları gereğince eylemi tek suç etmek kanaatimizce zordur. Ancak, Yargıtay, 81. maddesinde düzenlenen bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçunda mağdurun toplumu oluşturan bireyler olması, bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde de bu durumun değişmeyeceği kanaatindedir. (Yargıtay 7. C.D. 07/02/2022 tarih ve 2021/19154 Esas, 2022/1847 Sayılı Kararı)
Bandrolsüz eser satmak (81/4) suçundan farklı olarak, sahte
bandrollü eseri satın alan ya da kabul eden kişi bakımından da ticari amaç
şartını aranmamıştır. Bu nedenledir ki bir kişi, kişisel kullanım amacıyla dahi
olsa sahte bandrolü veya bandrollü eseri satın alır ya da kullanırsa bilerek ve isteyerek
hareket ettiğinin belirlenmesi halinde bu suçtan cezalandırabilecektir. Suçun
oluşumu için sahte bandrolün aldatma vasfına sahip olması gerekmez, plakanın
mühürsüz olmasının resmî belgede sahtecilik suçu için yeterli sayılması gibi
esere tatbik edilen bandrolün Kültür Bakanlığının ürettiği orijinal
bandrollerden olmaması bu suçun oluşumu için yeterlidir.
Bu suçun (81/9), bandrolsüz eser satma (81/4) suçuyla birlikte
işlenmesi halinde TCK 44/1’de yazılı fikri içtima kuralları gereğince fail
hakkında yalnızca ağır olan sahte bandrollü eser satma suçundan ceza verilir;
cezası az olan bandrolsüz eser satmak suçundan ceza verilmez. (Yargıtay 7. C.D. 17.02.2022 tarih ve 2021/21486 Esas,
2022/2937 Sayılı Kararı) Bir işyerinde yapılan aramada 53 adedi
sahte bandrollü, 150 adedi bandrolsüz kitaplar ele geçmiştir. Bu olayda
Yargıtay fikri içtima (TCK 44/1) hükümlerinin tatbiki suretiyle yalnızca sahte
bandrollü eser satma suçunda ceza verilmesini isabetli bulmuştur.
Başka bir örnekte Yargıtay’ın olaya ilişkin yorumu şöyledir: Bir
işyerinde yapılan aramada ele geçen kitaplardan 98 tanesi bandrolsüz, biri
sahte bandrollü ise o tek kitabın diğerlerinin arasına sehven karıştırdığı
kabul edilip fail hakkında cezası ağır olan sahte bandrollü eser satma suçundan
(81/9) değil, cezası hafif olan bandrolsüz eser satmak suçundan (81/4) ceza
verilmesi gerekir.
Bu suça teşebbüs mümkündür. Sahte bandrol sipariş eden kişiye kargo
teslim edilmeden postada ele geçmişse bu kişi bakımından eylemin teşebbüs
aşamasında kaldığını söylemek mümkündür.
Usulsüz bandrollü eser satmak (m.81/10)
Suçu düzenleyen fıkra şöyledir:
"Bir eserle ilgili olarak usulüne uygun biçimde temin
edilmiş bandrolleri başka bir eser üzerinde tatbik eden kişi, bir yıldan beş
yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır."
Bu suç, bandrol almaya hak sahibi olan kişilerin özenli olmasını
sağlamak için konulmuştur. Zira burada bandrol hak sahibi tarafından yetkili
merciden alınmış orijinal bir bandroldür. Sahte ya da taklit değildir. Ancak
hak sahibi tarafından yetkili makamdan alınan bandroller ait olduğu esere değil
de başka bir esere yapıştırıldığı ve bu nedenle denetim imkanını ortadan
kaldırıldığı için eylem suç olarak kabul edilmiştir. Bandrolü esere tatbik
etmek görevi çoğaltmayı yapan işyerine ait bulunduğundan, eseri bayiden alan
veya 2.el eser satışı yapan kişileri bu suçtan sorumlu tutmak zordur. Çünkü bu
kişiler genellikle eserin üzerindeki bandrolün başka bir esere ait olduğunu
bilmediklerini söylemektedirler. Bu nedenle uygulamada kasıt yokluğundan dolayı
bu kişiler hakkında sıklıkla beraat kararı verilmektedir.
Bu suçta, fail bandrol alma hakkına sahip kişidir. Bu nedenle bu
suç yalnızca bandrol alma hakkına sahip olanların işleyebileceği özgü bir
suçtur. Suçun oluşumu için genel kasıt yeterlidir.
Bu suçun (81/10), bandrolsüz eser satma (81/4) suçuyla birlikte
işlenmesi halinde TCK 44/1’de yazılı fikri içtima kuralları gereğince fail
hakkında yalnızca ağır olan bandrolsüz eser satma suçundan ceza verilir; cezası
az olan usulsüz bandrollü eser satmak suçundan ceza verilmez.
Bu suçun (81/10), sahte bandrollü eser satma (81/9) suçuyla
birlikte işlenmesi halinde TCK 44/1’de yazılı fikri içtima kuralları gereğince
fail hakkında yalnızca ağır olan sahte bandrollü eser satma suçunda ceza
verilir.
Hileli davranışlarla bandrol temin etmek (m.81/11)
Suçu düzenleyen fıkra şöyledir:
"Yetkisi olmadığı hâlde, hileli davranışlarla bandrol temin
eden kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır."
Yasada “hileli davranışın” tanımı yapılmamış, bu husus
uygulamaya bırakılmıştır. Yargıtay, bu kelimeyi yorumlarken TDK Sözlüğündeki
tanımından yaralanma yolunu seçmiştir. Sözlükteki tanıma göre hile, “birini
aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere
dalavere, desise, entrika” anlamlarına gelir. Suçun oluşumu için hileli
davranışlarla yetkili makamdan bandrolün alınması yeterlidir. O bandrollerin
bir eser nüshalarına yapıştırılması gerekmemektedir. Bir yayınevi sahibinin,
eser sahibiyle yapılmış gibi tanzim ettiği sahte yayın sözleşmesine dayanarak Kültür Bakanlığından ya da Yayımcı Meslek Birlikleri
Federasyonu (YAYFED) ‘ndan orijinal bandrol alması hileli davranışa
örnek gösterilebilir.
Bu suç ile sahte bandrollü eser satma suçu arasında şu fark
vardır: Sahte bandrollü eser satma suçunda
bandrol tamamen sahtedir. Sahte bandrol fail tarafından üretilip bir esere
tatbik edilmiştir. Hileli davranışlarda temin edilen bandrol ise orijinaldir.
Yetkili makamdan aldatıcı bilgi ya da belgelerle temin edilmiştir orijinal bir
bandroldür.
Yetkisi olmayan kişilere bandrol temin etmek
(m.81/12)
Suçu düzenleyen fıkra şöyledir:
"Yetkisi olmayan kişilere bandrol temin eden kişi iki
yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıyla
cezalandırılır."
Orijinal bandrolü fiilen elinde bulunduran kişinin bunu hak
sahibi olmayan üçüncü kişiye vermesiyle suç oluşur. Bandrolü elinde
bulundurmaya hak sahibi olan ya da olmayan kişiler bu suçu işleyebilir. Örneğin
eser sahibinin kendi eseri için aldığı bandrolü bir başka sahsa teslim
etmesiyle suçun oluşumu mümkündür. Yine hileli hareketlerde bandrol alan ve bu
nedenle hak sahibi olmayan bir kişinin, bu yolla elde ettiği bu bandrolleri bir
başka sahsa teslim etmesiyle de suç oluşabilir. Bu ihtimalde fail ilk eylemiyle
hileli davranışlarla bandrol temin etmek (m.81/11), ikinci eylemiyle Yetkisi
olmayan kişilere bandrol temin etmek (m.81/12) suçunu işlemiş olacaktır.
Eylemler tek olmadığı için hakkında fikri içtima (TCK 44/1) hükümleri uygulanmayacaktır.
Kültür Bakanlığı ve Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu
(YAYFED) görevlilerinin bu suçu işlemesi mümkündür.
Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın, aynı yasanın 71/1. Fıkrasının
ihlali suretiyle işlenmesi (m. 81/13)
Suçu düzenleyen fıkra şöyledir:
"Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı
eserle ilgili olarak 71 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde
tanımlanan suçla birlikte işlenmesi hâlinde, fail hakkında sadece 71 inci
maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri oranında
artırılır."
Bu fıkra, yasada bulunması gereken gereklilik, elverişlilik ve ölçülülük ilkelerini bir arada barındırmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 12/6/2020 tarihli ve E.:2019/74; K.:2020/29 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Fevkalade isabetli olan karar metni şöyledir: